Haber

Erasmus+ CBHE Projesiyle Gururlandıran Başarı

Son Güncelleme : 07.08.2020 00:00

Üniversitemiz büyük bir başarıya imza atarak tarihinin en büyük bütçeli Erasmus+ projesinin yürütücülüğünü yapmaya hak kazandı. Birçok ilki gerçekleştiren “Educational Capacity Strengthening for Risk Management of Non-native Aquatic Species in Western (Albania, Bosnia and Herzegovina and Montenegro)” projesi Üniversitemize, uluslararası düzeyde en prestijli çağrılar arasında gösterilen CBHE çağrısında yürütücülük yapmaya hak kazanan tek çalışma unvanını kazandırdı.

Biz de bu büyük projenin başarılı ekibiyle projelerinin hikâyesini ve RiskMan Konsorsiyumu’nu konuştuk.

Projenizin ortaya çıkış öyküsünden bahseder misiniz?

Yabancı istilacı türlerin sucul biyoçeşitlilik ve insanların sosyal refah ile ekonomik durumlarına olan olumsuz etkileri ile ilgili çeşitli sucul canlı gruplarını içine alan çalışmalarımız Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler ve Fen Fakültesi Hidrobiyoloji bölümlerinde konularında uzman araştırıcılar tarafından uzun yıllardan beri sürdürülmekteydi. Biyoçeşitlilik korunması sürdürülebilir bir çevre için oldukça gerekli olmasına rağmen bugün dünyada özellikle endemik biyoçeşitliliğe karşı en büyük tehdit, habitat tahribatı ve kirlilikle beraber, istilacı yabancı türlerin olumsuz etkileri olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda içerdiği yüksek seviyedeki endemik ve yerel tür sayısı itibarıyla dünya üzerindeki biyoçeşitlilik açısından zengin önemli noktaların korunması daha da elzem bir hale gelmektedir. Özellikle istilacı yabancı türlerin ekolojik etkilerinin yerel ve endemik türleri nasıl etkilediği ve bu türlerden ekonomik olarak yararlanma vasıtasıyla en uygun yönetim aksiyonlarının uygulanması konusunda bütün dünyada büyük eksiklikler mevcuttur.

Bu bağlamda konuyla ilgili olarak Üniversitemiz Proje Koordinasyon Merkezinden Prof. Dr. Tuğba Uçma Uysal, Dr. Öğr. Üyesi Ceray Aldemir ve Doç. Dr. Daniela Giannetto ile iletişime geçilerek gerekli toplantılar gerçekleştirildi. Ardından proje ekibine karar verilerek, proje ofisindeki hocalarımız tarafından Avrupa Birliği fonlarından EPPKA2 projeleri dikkatimize sunuldu. Bu projeler özünde eğitim kapasitelerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulan konularda belirlenen bazı alanlardaki ülkelerin yüksek öğretim programlarına yeni dersler entegre edilmesini, konuyla ilgili özel sektörün bilgilendirilme ve göçmenlerin eğitimlerinin yapılması aktivitelerini destekleyen projeler olarak bilinen araştırma ve geliştirme projeleridir.

Bu çerçevede yaptığımız detaylı toplantılar sonucunda bu tip projelerin çalışma konumuz olan yabancı istilacı türlerin etkileri ve yerel türlerin korunması ile ilgili değerlendirilebileceğine karar verdikten sonra proje yazma çalışmalarına başladık. Konu ile ilgili oluşturulması gereken konsorsiyuma yabancı istilacı türlerin eğitiminde ve yönetiminde ciddi başarılar elde etmiş gelişmiş ülkelerden İtalya, Yunanistan ve Hırvatistan’ı alarak eğitim müfredatlarında söz konusu türlerin biyo-ekolojileri, risk belirlemeleri ve yönetimleri konusunda ciddi eksikliklerin bulunduğu tespit edilen batı Balkan ülkeleri seçildi. Bu ülkeler, Bosna-Hersek, Karadağ ve Arnavutluk olarak belirlendi. Uzun yıllardır istilacı türler üzerine yaptığımız çalışmalar aynı zamanda da bu konunun birden fazla yüksek lisans ve doktora dersi ile temsil edilmesine neden olmuştur. Web taramaları sonucunda ulaştığımız partnerlerle olan online görüşme ve yazışmalarımız sonucunda da proje yazım aşamasına hızlıca geçerek projeyi son gönderim tarihinden önce hazırlayarak göndermeyi başardık.

Arnavutluk, Bosna Hersek ve Karadağ projeye dahil olan partner ülkeler. Projenin ülkemiz ile birlikte Balkan Ülkelerinde gerçekleştirilecek olmasının özel bir nedeni var mıdır?

Yabancı istilacı türlerin, sucul biyoçeşitliliğe yönelik yaygın olarak ana tehditlerden biri olarak kabul edilmektedir. Balkanlar’da, yabancı istilacı türlerin yayılmasının ana sebebi birkaç ülkeyi geçen ve kaynakların kullanılması ile ilgili çıkar çatışmalarına neden olan sınır ötesi nehirler ve göllerdir. Çünkü su kaynakları Balkan Devletleri arasında eşit olmayan bir şekilde dağılmıştır. Proje konsorsiyumu oluşturma ve RiskMan projesine ortak olma fikri, proje ekibinin uluslararası devam eden ortaklarla bilimsel işbirliğiyle başlanmıştır. Bir ön analizle, Balkanlardaki yabancı istilacı türleri, sucul türlerinin varlığı, dağılımı ve etkileri hakkında bir bilgi boşluğu mevcut olduğu görülmüştür. Türkiye geniş bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Ancak, aynı zamanda, yabancı istilacı türlerin yönetimini incelemek için en zorlu alandadır. Bu nedenle, Türkiye'de yıllarca yabancı istilacı türler ile ilgili yürütülen çok sayıda çalışma vardır. Bu bağlamda, RiskMan proje ekibi yabancı istilacı türlerin Risk Yönetimi üzerinde çok sayıda makale yayımlamış ve birçok projenin çıkması ve tamamlanmasında önemli çabalar harcamıştır. RiskMan Proje Konsorsiyumu, 8 farklı ülkeden (Türkiye, İtalya, Kuzey Makedonya, Yunanistan, Hırvatistan, Arnavutluk, Karadağ ve Bosna Hersek) MSKÜ ekibi tarafından koordine edilecek 13 ortaktan oluşturulmuştur. RiskMan proje ortakların arasında Üniversiteler, Araştırma Merkezleri ve Su ürünleri sektörlerinden birçok ortak yer alacaktır. RiskMan Projesinin temel amacı, paydaşların ve yükseköğrenim öğrencilerinin eğitimini arttıracak ve AB ile Balkan ülkeleri arasındaki işbirliğini teşvik ederek Yabancı istilacı sucul türlerin Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ'daki Risk Yönetimi Eğitim Kapasitesini güçlendirecektir. RiskMan Konsorsiyumu, yerel hedef gruplarının sosyo-ekolojik sistemleri üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri hem azaltma hem de aktif olarak önleme yeteneğini artıracaktır, istilacı türlerle ilgili kapsamlı bir dizi önlemler oluşturacaktır. RiskMan Konsorsiyumu, Avrupa ve Balkanlar Ülkelerinden akademisyenlerinin kendi deneyimlerini su ürünleri sektörü ve STK üyeleriyle paylaşmaları için işbirliğini teşvik edecektir.

RiskMan projesinin bir Avrupa Birliği projesi olarak tasarlanmasının nedeni nedir?

Bu proje özellikle Avrupa Birliği projesi olarak tasarlanmıştır. Bunun altındaki temel neden ele alınan araştırma konusunun uluslararası anlamdaki boyutlarını görmek gerek akademik gerekse de uygulama temelli karşılaştırılabilir veri elde edilmesine imkan tanımaktadır. Özellikle projenin fen ve sosyal bilim alanlarının kesişmesinde yer alması Avrupa Birliği kapsamında yer alan projelerin çalışma yapılarına da son derece uyum sağlamaktadır. Yükseköğretim alanındaki kapasite geliştirme projeleri (CBHE) programı kapsamında proje başvurusunun yapılma nedeni ise bu proje türünün Avrupa Birliği ve program ülkeleri kapsamında yükseköğretimin modernizasyonunu, erişilebilirliğini ve uluslararasılaşmasını desteklemesidir. Projeler, Avrupa Birliği ve Ortak Ülkeler arasında işbirliğini teşvik etmeyi ve uygun Ortak Ülkeleri yükseköğretim kurumlarının yönetimi ve yönetimindeki zorlukların ele alınmasında desteklemeyi amaçlamakta olup, yükseköğretim kurumlarının ARGE kapasitesini arttırabilecek nitelikteki projelerin hayata geçirilmesine olanak tanımaktadır. Bu bağlamda 2015 yılından itibaren çağrıya çıkan bu proje türü yüksek öğretimin kalitesini iyileştirmeyi, yeni ve yenilikçi eğitim programları geliştirmeyi, reform politikaları yoluyla yüksek öğrenim sistemlerini modernleştirmeyi ve ortak girişimler yoluyla dünyanın farklı bölgelerinde iş birliğini teşvik etmeyi içermektedir.

Projenizi hayata geçirecek konsorsiyumu nasıl oluşturdunuz?

Proje partnerleri seçilirken Batı Balkan ülkelerinden Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Karadağ’daki yükseköğretim kurumlarının müfredatlarında yabancı sucul türlerin neden olduğu sorunlar ve bu sorunların risk yönetimleri ilgili eksikliklerin bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bu ülkelerde konu ile ilgili çalışan bilim insanları ile kurulan irtibatlarla balıkçılık ve akuakültür aktivitelerinde yabancı türlerin tespiti ve bu türlere mücadele konularında yetersizlikler olduğu ile ilgili bilgi alınmıştır. Bu bağlamda yabancı sucul türlerle ilgili yaşanan sorunlara eğitimlerle çözüm önerileri verilmesi ve müfredat oluşturulması ihtiyacı ile bu ülkeler konsorsiyuma dahil edilmiştir. Yunanistan ve İtalya da yabancı sucul türlerin hem deniz hem de iç su ekosistemlerinde en çok sorun yarattığı ülkelerdir. Ayrıca, bu ülkelerde pek çok mülteci barınmakta ve dolayısıyla mültecilere istihdam ihtiyacı oluşmaktadır. Balıkçılık ve akuakültür sektörleri mülteciler için bir istihdam alanı olması itibarıyla bu ülkelerde mültecilerin eğitilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Proje ile yabancı türlerin balıkçılık ve akuakültür sektörlerindeki olası risklerinin belirlenmesi ve risk yönetimi konularının istihdam edilecek mültecilere anlatılması amaçlandığı için Yunanistan, İtalya ve Batı Balkan ülkeleri konsorsiyuma dahil edilmiştir.

 RiskMan Konsorsiyumu hedef gruba neler vadediyor?

RiskMan Konsorsiyumu tüm süreci ve çıktılarıyla her bir ortak ülkede ulusal düzeyde, yükseköğretim kurumlarından akademisyenleri, eğiticileri ve bölgedeki balıkçılık ve su ürünleri operatörlerinden çalışanları, farklı öğrenim seviyesinden öğrencileri, işletmeleri, Çevre Ajansını, ilgili bakanlıkları (Turizm ve Çevre Bakanlığı ve Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığı) ve bağlı kuruluşları (Su Çevre Koruma ve Biyolojik çeşitliliğin korunması gibi) hedef almaktadır. Hedef grubun bu derece çeşitli ve sektörler arası oluşu bahsedilen grup üzerinde ve yine bu grup aracılığı ile proje konusunda geliştirilen yeni yöntemler ve yönetim araçları hakkında farkındalık yaratacaktır. Öğrencilerin gelecekteki işlerinde rekabetçi ve daha yetenekli olmaları için uygun yeterlilik ve becerileri kazanmalarına yardımcı olacak RiskMan projesi yeni ders önerileriyle, hedef ülkelerin üniversitelerinde yüksek lisans müfredatının güncellenmesini de beraberinde getirmektedir. Ayrıca proje kapsamında sektörler arası iş birlikleri de geliştirilerek alandaki öğrenciler ile balıkçılık/su ürünleri yetiştiriciliği endüstrisindeki KOBİ'ler arasında çözüm odaklı ilişkiler geliştirilecektir. Akademi ve sektör dışında da vatandaşlar da projenin çıktılarından yararlanacak hedef kitle arasında tanımlanabilir. Bu kişilerin yabancı türlerin maruz kaldığı riskin farkında olmaları ve Risk Yönetimi araçlarının bilincinde olmaları gerekir. Hedef ülkelerin vatandaşları sucul yabancı türlerin risk yönetiminin önemi konusunda proje süresince ve sonunda bilgilendirileceklerdir. Karar vericiler de dolaylı olarak projenin hedef grubu olarak tanımlanabilir, çünkü söz konusu bu türlerin yönetimi ve sürdürülebilir balıkçılık üretimi ile ilgili ulusal politikaları incelemek, analiz etmek ve değerlendirmek için araçlara ve arka plana sahip olmaları gerekir.

 Projenizin amacına ulaşması için belirlediğiniz özel hedefler var mı?

Projemizin özel hedeflerini şu şekilde ifade edebiliriz;

Avrupa Politika İşbirliği, FAO ve IUCN tarafından belirlenen uluslararası direktiflerle uyumlu olarak projemizde partner olarak belirlediğimiz Batı Balkan ülkelerindeki sucul yabancı türlerin yönetimi hakkında yükseköğrenimdeki pratikleri güncellemek,

Risk değerlendirmeleri, paydaşların katılımı, yetiştiricilik tesislerinin ve endüstrisinin yönetimi ve planlamasını da içine alacak şekilde partner ülkelerin yüksek öğrenim enstitüleri ve sistemlerinde yabancı türlerin yönetimi hakkında karşılaşacakları zorluklarla baş edebilmeleri için onları desteklemek,

Paydaşların (öğrenciler, turizm ve yetiştiricilik sektörlerinde çalışanlar ve balıkçılar) yabancı türlerin biyoçeşitliliğe olumsuz etkileri ile ilgili iletişimlerinin artması ve farkındalıklarının güçlendirilmesi,

Yükseköğrenim ve balıkçılık endüstrisindeki AB gelişmeleri ile gönüllü yakınlaşmayı teşvik etmek ve yabancı türlerin yönetimi konusunda Konsorsiyum Ortakları arasında işbirliğine katkıda bulunmak,

Batı Balkanlar için yabancı sucul türler için risk yönetimi modeli geliştirmek,

Bir “Risk Yöneticisi” pozisyonu önerisiyle yeni bir meslek grubu ortaya çıkarmak için politika çerçevesi oluşturmak.

Proje ekibinizi tanıtır mısınız?

Proje ekibimizin yürütücülüğünü Su Ürünleri Fakültesinden Prof. Dr. Ali Serhan TARKAN yapmaktadır. Kendisi Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden 1999 yılında mezun olduktan sonra yüksek lisans ve doktorasını İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde 2000-2007 tarihleri arasında tamamlamış, aynı zaman zarfında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak bulunmuştur. 2008 yılından beri öğretim üyesi olarak atandığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde çalışmalarına devam etmektedir. Temel çalışma konularını sucul istilacı türlerin ekolojik ve sosyo-ekonomik etkileri ve risk yönetimleri ve popülasyon dinamikleri oluşturmaktadır. Polonya’da Lódz Üniversitesi, Biyoloji ve Çevre Koruma Fakültesi, Ekoloji ve Omurgalı Zoolojisi bölümünde istilacı türler ile ilgili yaptığı ortak çalışmalar ve anlaşmalar neticesinde adı geçen bölümde bilimsel üye olarak seçilmiştir ve halen bu görevde yer almaktadır. Aynı zamanda İngiltere’de bulunan saygın bir kuruluş olan The Fisheries Society of the British Isles adlı kurumda 2012-2016 yılları arasında istilacı türlerle ile ilgili projelerin değerlendirmesinde yönetim kurulu üyesi olarak görev almıştır. Birçok uluslararası dergide hakemlik yapmış ve düzenleme kurullarında yer almıştır. Yabancı türlerin risk yönetimleri, etkileri ve ekolojiler üzerine sayısız projede yürütücü ve araştırıcı olarak bulunmuş bunların sonuncunda 100’ün üzerinde uluslararası hakemli dergide makaleleri yayımlanmıştır. Son olarak kabul edilen projenin de konusuyla direkt ilişkili olan “Addressing of invasive alien species threats in terrestrial areas and inland waters in Turkey (European Union Project EuropeAid/139606/IH/SER/TR)” başlıklı projede bilimsel yürütücülük görevini üstlenmiştir.

Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Halit FİLİZ deniz koruma alanları ve korunan balık türleri, balıkçılık biyolojisi, denizel istilacı balık türleri ve izleme konularında uzmandır ve bu konularda birçok çalışması bulunmaktadır.

Aynı fakülte ve bölümde yer alan Dr. Öğretim Üyesi Nurçin KİLLİ Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümünden 2002 yılında mezun olmuş ve doktorasını 2008 ile 2013 yılları arasında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Zooplankton ekolojisi, Cnidaria biyolojisi ve ekolojisi, istilacı Cnidaria türlerinin etkileri konuları üzerine uzmandır. İstilacı Cnidaria türlerinde risk belirleme çalışmaları ile ilgili makaleleri, bu türlerin ekosisteme olan etkileri ile ilgili kitap bölümleri ve Cnidaria venomlarının izole edilmesi ile ilgili çalışmaları ve yayınları bulunmaktadır. Projede risk belirleme ve yönetim planlama konularındaki eğitim ve çalışmalardan sorumlu olacaktır.

Doç. Dr. Daniela GIANNETTO Catania Üniversitesi’nden 2006 yılında mezun olmuş sonrasında doktorasını 2012 yılında Perugia Üniversitesinden almıştır. Doktora sonrası TÜBİTAK bursu ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine gelmiş sonrasında ise 2014 yılında Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde Yabancı Uyruklu Öğretim Üyesi olarak atanmıştır. Doçentliğini Hidrobiyoloji ABD alan Dr. Giannetto temel olarak Hidrobiyoloji, tatlı su balık türlerinin biyolojisi ve ekolojisi konularında çalışmalarını yürütmektedir. Birçok uluslararası saygın dergide hakemlik ve düzenleme kurullarında bulunmasının yanında sucul türler üzerine çokça makalesi ve kurul görevleri mevcuttur. Sucul biyoçeşitliliğin korunması üzerine sayısız makalesi bulunmaktadır. Ayrıca Muğla Üniversitesi Araştırma ve Proje Koordinasyon Merkezi de görev yapmaktadır.

İktisadi Bilimler Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Tuğba UÇMA UYSAL başta proje yönetimi ve finansının sorunsuz işleyişinden sorumlu olup, projedeki risk yönetim çerçevesinin hazırlanması ve metodolojik temellerinin kurulmasından sorumlu olacaktır. 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nde İşletme Anabilim dalından doktorasını aldıktan sonra Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde profesör olarak çalışmalarına devam etmektedir. Kendisinin birçok ulusal ve uluslararası makaleleri, kitapları ve kitap bölümleri mevcuttur. Temel çalışma alanlarını risk yönetimi, denetim, iç kontrol ve muhasebe teorisidir. 1 Avrupa Birliği projesinde Proje Yürütücüsü, 8 Avrupa Birliği projesinde Araştırmacı olarak yer aldığı için uluslararası projelerin yönetimi ve uygulanmasında oldukça tecrübelidir. Kabul edilen bu projemizde risk yönetimi çerçevesinin geliştirilmesi, iç ve dış ilişkilerin yönetimi, stratejik planlama, aksiyon planlaması ve planların günlük ölçekte gerçeklemesinden sorumludur.

Dr. Öğr. Üyesi Ceray ALDEMİR de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde görevlidir ve Kamu Yönetimi bölümü öğretim üyesidir. Özellikle yönetişim, eğitim yönetişimi konularında çalışmaları olan Aldemir yüksek lisans ve doktorasını bu konu üzerine Manchester Business School’da tamamlamıştır. Muğla Üniversitesi Araştırma ve Proje Koordinasyon Merkezi Müdür Yardımcısı olarak da görev yapan Aldemir halihazırda disiplinler arası pek çok AB projesinde araştırmacı olarak çalışmaya devam etmektedir. Bu sebeple proje yönetimi ve uygulama tecrübesine sahip olan Aldemir, Prof. Dr. Tuğba Uçma Uysal ile birlikte yönetim süreci ve projenin yaygınlaştırılması faaliyetleri konularında projenin sorumluluğunu üstlenecektir. Benzer şekilde iç ve dış ilişkilerin yönetiminden, stratejik planlama, eylem planlama ve günlük düzeyde planların yürütülmesi ve ilgili konunun kamu politikalarına olan etkilerinin değerlendirilmesi konusunda da sorumlu olacaktır. Aldemir, proje yönetimi çevresi, lobicilik ve markalaşma faaliyetlerini de takip edecektir.

Basın, Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü Tarih : 07.08.2020 00:00
Okunma Sayısı : 2546