Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kampüs Patileri Topluluğu Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Çiçek'i makamında ziyaret ederek 2019 yılındaki faaliyetlerini ve 2020 yılındaki projelerini sundular.
Yaşam hakkına saygı çerçevesinde faaliyet gösteren ve üniversitemizin en aktif topluluklarından olan kampüs patileri topluluğu 2020 yılında yepyeni projelerle faaliyetlerine devam ediyor. Özellikle kampüste ve Kötekli’deki sokak hayvanlarının bakım ve beslenmeleri için gönüllü öğrencilerden oluşan topluluk, soğuk kış günlerinde sokak beslemelerine ağırlık veriyorlar.
Doğal yaşam parkı içindeki kedi yaşam alanındaki faaliyetlerle ilgili bilgi veren topluluk üyeleri, hasta ve yaralı hayvanların bakımı için ünite ihtiyaçlarını dile getirdiler. Üniversitemiz Rektörü bu talebe yönelik ilgili birimlerle görüşmeler yaparak bakım ünitesi için topluluğa yer tahsis etti. Topluluk üyeleri Rektörümüze teşekkürlerini sunarak, ünitenin hazırlanması ve açılışı için hemen gerekli çalışmalara başlayacaklarını ifade ettiler. Her daim kendilerine verdikleri destek için Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Çiçek'e teşekkür eden topluluk üyeleri, kampüs patilerinin fotoğraflarından hazırladıkları 2020 yılı takvimini kendisine takdim ettiler.
Üniversite Yönetimi Olarak Şablonları Aşan Bir Yaklaşımla Çalışıyoruz!
Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Çiçek ise bir kampüs için doğal hayatın korunmasının önemine vurgu yaptığı açıklamasında, hayvanseverlik ile bilimsel ilerleyiş arasındaki ilişkiye değindi. Rektör Prof. Dr. Çiçek; “Bizler biliyoruz ki modern kentleşme hayvanların doğal yaşam alanlarını tahrip ederek onların varlığına kör bir anlayışla ilerlemiştir. Her alanda olduğu gibi Üniversitelerin öncü misyonu, mevcut anlayışı geriletme ve tüm canlıların yaşam hakkının korunması için hareket etmelidir. Nitekim Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi yönetimi olarak Yeşil Kampüs, Engelsiz Kampüs çalışmalarını bir arada götürmekteyiz. Biz Üniversite yönetimi olarak belirli şablonları aşan bir yaklaşımla bu iki çalışmayı genişletiyoruz. “Yeşil Kampüs” çalışmalarını yalnızca kampüsün yeşil alanları değil içerisinde yaşayan doğal yaşamın korunması, diğer canlıların sağlık ihtiyaçlarının karşılanması olarak genişlettik. “Engelsiz Kampüs” çalışmalarımızı ise yalnızca insan faktörü için değil tüm canlılar için engelsiz ve yaşanabilir bir kampüs çerçevesinde değerlendirmekteyiz. Bu anlamda inanıyoruz ki bilim ve teknoloji artık kirleten, işgal eden konumdan, tüm canlıları gözeten “Temiz Teknoloji” olarak ilerleyecektir. Biz öğrencilerimiz ile birlikte bu anlayışı yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Sevgi, saygı ve birlikte yaşamanın motivasyonu Üniversitemiz ailesinin her alanda yeni başarılara imza atmasının önünü açtığını çok net şekilde görüyoruz. Bu nedenle bilimin, sosyal ve kültürel alandan ayrılabileceğini hiçbir zaman düşünmedim. Bu noktada tüm topluluklarımızı ve “Kampüs Patileri Topluluğunu” özveriyle çalışmaları sebebiyle tebrik ediyorum. Birlikte başarmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.