Üniversitemiz yeşilin ve mavinin buluştuğu, bitki ve hayvan çeşitliliği bakımından zengin yerleşkeleri ile ülkemizin en güzel kampüsüne sahip üniversiteleri arasında yer almaktadır.
Kurulduğu 1992 yılından bu yana eğitim ve öğretim alanlarını genişleten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, bunun yanı sıra ağaçlandırma, çiçeklendirme ve peyzaj çalışmalarına da önem vererek öğrencilerimiz ile beraber Muğla’mızda yaşayan herkes için doğa ile iç içe bir alan yaratmayı hedeflemiştir.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Üniversitemizin doğanın kalbinde bulunduğunu söyleyerek, Üniversitenin kalbinde de doğanın ve öğrencilerin olduğunu ifade etti.
Göreve geldiği günden bu yana merkez yerleşkenin peyzaj çalışmalarına ve yeni rekreasyon alanları yaratmaya önem verdiğini belirten Prof. Dr. Çiçek, “Kampüs, daha fazla yapılaşmaya uygun değil. Bundan sonra kampüsü bir arboretum veya botanik parkı gibi düşünüp planlayacağız. İklimin el verdiği her bitkiyi kampüste yetiştirmeyi planladık. Kampüsümüz mekân itibariyle doğanın bir parçası. Her tarafımız çam ormanlarıyla kaplı. Sadece kampüs içerisinde otuz bin civarında çam ağacımız var. Ayrıca başta sarı alıç ağacı olmak üzere pek çok doğal ağacımız var. Bunun yanında 1999’dan itibaren dikilen ağaçlarla kampüsümüzün bir arboretum şeklinde düzenlenmesinin ilk adımları atılmış oldu. Yeni düzenlemelerle kampüsün flora ve fauna zenginliğini arttırmayı planladık. Göreve geldiğimiz günlerde, Mühendislik Fakültesi önündeki enkaz alanını derhal çok amaçlı bir park halinde tanzim ettik. Ayrıca, lâle, sümbül ve nergislerden oluşan Divan Şiiri Bahçesi tanzim ettik. Kampüsteki bitki çeşitliliğini arttırmak için çalışıyoruz. Çamlı Sevgi Yolu, Erguvanlı Yol, İğdeli Yol, Ihlamurlu Yol ve Zeytinli Yol’dan başka yeni yollarımızı ve alanlarımızı yeşil alan haline getireceğiz” dedi.
Yerleşkelerimizde gerçekleşen doğal yaşam çalışmaları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, yerleşkemiz içerisinde yaşayan kaplumbağa, kirpi, gelincik, tavşan, tilki, sincap gibi yabani hayvanların koruma altına alındığını; güvercin, ördek, kuğu, tavus kuşu, egzotik tavuk, kedi ve köpeklerin ise çeşitli öğrenci toplulukları vasıtasıyla kendileri için hazırlanan kulübe ve yuvalarda barındırıldığını söyledi.
Benzer çalışmaları uygun ilçe kampüslerinde de hayata geçirdiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, bilimsel kalitenin yanında, doğa bilincine sahip öğrenciler mezun etmeyi hedeflediğini vurgulayarak, “Üniversitemiz doğanın kalbindedir ve kalbinde de doğa vardır, kalbimiz de öğrencilerimiz için atmaktadır” dedi.